Yükleniyor..
  • 05551871187
  • 05551871187
Dolgu Uygulamaları | Uzm. Dr. Aslı Şahin - Dermatoloji, Bolu

Dolgu Uygulamaları

 Dolgu Uygulamaları

Dolgu Uygulamaları

Yaşlandıkça, cildin destek yapısı olan kollajen, hyalüronik asit ve yağ tabakası azalmakta, elastik lifler gevşeyip kırışıklıklar ve çöküklükler oluşmaktadır. Dermal dolgular, çizgileri doldurmak ve yüz hatları ile dudaklara doğal görünümlü bir şekilde hacim vermek için cildin orta ve derin katmanlarına enjekte edilir.

Kullanılan dolgu maddeleri (hyalüronik asit ve kalsiyum hidroksi apatit) ciltte kırışıklığı azaltıp hacim verirken, aynı zamanda kollajeni arttırdığı için, dolgu maddesi eridikten sonra bile uygulanan bölge ilk haline göre çok daha iyi görünmektedir.

Dermal dolgu maddeleri botoks ile karıştırılmamalıdır. Her iki prosedür enjeksiyon ile yapılsa da, kırışıklıklara neden olan kas hareketini durdurmak için botoks, en sık alın çevresi ve göz etrafına, yani üst yüze işlenmektedir. Dermal dolgu maddelerinin sahip olduğu dolgunlaştırıcı etkisi yoktur. Farklı şekillerde etki ettiklerinden kombine tedavi ile son derece genç görünen bir yüz oluşturulabilir 

Dolgu Uygulamalarında Hangi Maddeler Kullanılır?

Hyalüronik asit ve kalsiyum hidroksi apatit tüm dünyada tercih edilen etkin ve en güvenilir dolgu maddeleridir. Doğal dolgu maddelerinin (hyalüronik asit) alerjik reaksiyona neden olma riski çok daha azdır, fakat yine de reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Hyalüronik asit, cildimizin iskelet yapısını oluşturan kollajeni üreten bir ara madde olup, hacminin 1000 katı kadar su tutabilmektedir. Yaşla birlikte ciltte azalan hyalüronik asit cilde parlaklık ve canlılık verir. Hyalüronik asit ciltte doğal olarak bulunduğundan uygulama esnasında test gerektirmez, zamanla parçalanır ve vücut tarafından emilir. Sonuçlar 3-18 ay kadar (nadiren 2 yıla kadar) devam eder.

Dolgunun Etkisi Ne Kadardır?

Dolgunun etkinlik süresi kişinin yaşı, cilt yapısı, elastikiyeti, enjekte edilen dolgu maddesinin tipi ve miktarı gibi faktörlere göre değişir.

Dolgu maddesinin türüne bağlı olarak, etki 6 aydan 2 yıla kadar sürebilir; yarı kalıcı veya kalıcı dolgu maddeleri için etkiler 5 yıla kadar uzayabilir.

Dolgu Uygulamaları Hangi Bölgelere Yapılır?

+ Burun kenarı ile ağız köşesi arası oluk (Nasolabial Çizgiler)

+ Ağız kenarından çeneye doğru uzanan çizgi (Marrionette Çizgileri)

+ Yanaklar (Orta Yüz)

+ Gözyaşı oluğu (Tear Through)

+ Burun

+ Çene

+ Kaşlar

+ Göz kenarındaki kaz ayakları

+ Alın çizgileri

+ Boyundaki yatay çizgiler

+ Akne ve yara izlerine uygulanır. Dolgu Uygulamasında Ağrı Hissedilir mi?

İşlem 20-30 dk kadar sürmektedir. Dolgu uygulaması öncesi lokal anestezik krem uygulanır ve işlem sırasında fazla ağrı hissedilmez.

Dolgu Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?

Enjeksiyon bölgesinde kızarıklıklar, ödem ve ağrı oluşabilir, ancak genellikle 72 saat içinde kaybolur. Kızarıklık ve morluk riskini en aza indirmek için; işlem öncesi aspirin gibi kan sulandırıcı maddeler ve ağrı kesiciler, yeşil çay, gingkobiloba, sarımsak, ginseng, ekinezya, balık yağı, vitamin C ve vitamin E kullanılmamalıdır.

Nadiren kızarıklığın eşlik ettiği nodül biçimindeki sertleşme, tedaviden birkaç gün veya birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir. Çok nadiren uçuk, damar tıkanıklığı ve cilt enfeksiyonları oluşturabilir.

Dolgu kimlere Uygulanmaz?

Hamile ve emzirenlere, uygulama alanında enfeksiyon olanlara, dolgu maddelerine duyarlılığı olduğu bilinen kişilere işlem yapılmaz.

Yüz Dolgusu - Dudak Dolgusu - Yanak Dolgusu - Burun Dolgusu

İnsanlar her ne kadar istemeseler de cilt yapıları pek çok sebepten dolayı zaman içerisinde bozulabilmektedir. Cildimizin % 90’ı sudan oluşmaktadır. Cilt yapısındaki bozulmaların en başta gelen sebebi bu su oranının düşmesidir. Özellikle de ilerleyen yaşla birlikte cildin su tutma özelliği azalmakta ve ciltte bozulmalar meydana gelmektedir. Kırışıklıklar, çökmeler, elmacık kemiğinde erimeler, göz çevresinde halkalar, morarmalar, torbalanmalar ve daha pek çok farklı şekilde meydana gelen cilt deformasyonlarına eskiden estetik ameliyatlarla çözüm getirilmekte idi. Ancak günümüzde hızla gelişen ve ilerleyen teknoloji ile birlikte bu işlem fark lılaşmış ve ameliyat olmaktan korkanlar için farklı alternatifler sunulmuş durumdadır. Bu farklı alternatiflerin en başında da ameliyatsız yüz dolgusu uygulaması gelmektedir. Pek çok farklı dolgu maddesi ile yapılabilen uygulamada dünya genelinde en fazla tercih edilen yöntem hyaluronik asit işlemidir.

Hyaluronik asit, vücudumuzun genç, güzel ve diri görünmesini sağlayan bir maddedir ve genellikle yediğimiz besinlerden alınmakta ve vücudumuz tarafından üretilmektedir. Ancak yaşın ilerlemesi ile birlikte vücutta hyaluronik asit üretimi azalmakta ve ciltte kırışmalar meydana gelmektedir. Yüz dolgusu aslında pek çok bölgede aynı anda işlem gerçekleştirilmesi anlamına gelmektedir. Birden fazla yerde sorun olması halinde yüz dolgusu işlemi ile tek bir uygulama yapılmakla birlikte, aynı anda tüm yüz problemleri de gözükebilmektedir.

Bunların içerisinde dudak dolgusu, burun dolgusu, yanak dolgusu, göğüs dolgusu, popo dolgusu, bacak dolgusu ve nazolabial dolgudur.

Yüz dolgusu uygulamasında dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntı işlemi yapacak olan hekimin konusunda deneyimli ve uzman olması ve uygulamanın yapılacağı merkezin kaliteli olmasıdır. Yüz dolgusu ya da diğer bölgesel uygulamalarda herhangi bir önemli yan etki ve zarar meydana gelmemektedir. Ancak şişlik ve morluk gibi oluşabilen küçük yan etkiler bir hafta gibi bir süre sonunda yok olmaktadır. Operasyon sonrasında bazı noktalara dikkat edilmesi ile sorun yaşanması önlenmektedir. Uygulama sonrasındaki 24 saatte spor, yüzme, kuaför, hamam, sauna, diş bakımı gibi işlemlerden uzak durulması, 3- 4 saat kadar bir zamanda yüz üstü yatılmaması operasyonun sıkıntılarının çabuk geçmesini sağlamaktadır. Lokal anestezi altında yapılabilen uygulamada herhangi bir ağrı ya da acı hissedilmemesi ve uygulama sonrasında herhangi bir sıkıntı yaşanmaması da korkuları ortadan kaldırmaktadır. Ancak yine de konusunda başarılı işlere imza atmış, deneyimli ve tecrübeli uzmanlardan hizmet almak hem sonuçların mükemmel olmasını hem de hiçbir sıkıntı yaşanmamasını sağlamaktadır. Ameliyatsız olarak gerçekleştirilen yüz dolgusu yöntemi ortalama 1 yıl ila 2 yıl arasında etkisini korumakta, cilt yapısına göre uzun süreler genç görünmeyi sürdürür.